top of page
  • Volkan

PRENS ~ Niccolò Machiavelli

IL PRINCIPE

Çeviri: Kemal Atakay


© 2008, Can Sanat Yayınları A.Ş.

1. Basım: 2008

6. Basım: Mayıs 2022, İstanbul



...ya insanların gönlünü hoş tutmalı ya da onları yok etmelidir; çünkü insanlar uğradıkları küçük zararların öcünü alırlar, ama büyük zararların öcünü alamazlar; bu yüzden, insana verilecek zarar, intikam korkusu olmayacak biçimde olmalıdır.

Floransalı siyaset kuramcısı, yazar ve devlet adamı Niccolò Machiavelli, 1513'te kaleme aldığı ama ölümünden sonra 1532'de yayımlanan "Prens"te, İtalyan devletlerinin zayıflığı, yozlaşma ve dış tehditler sebebiyle İtalya'yı kurtarabilecek bir "yeni hükümdara" yol göstermeyi, yönetmek için insan doğasına ve zamanın koşullarına uyan hangi araçları kullanabileceğini anlatmayı amaçlamış.


Kitabı önce Papa X. Leo'nun kardeşi Giuliano de' Medici'ye onun ölümü üzerine de Lorenzo di Piero de' Medici'ye ithaf etmiş, prens olacak kişiye prensliğinin kalıcı olması için ordular, uyruklarıyla ve dostlarıyla ilişkileri, cömertlik, otorite gibi özelliklerin dengesi konusunda öğütler vermiş.



Prens olacak kişiye, olması gerektiği kadar cömert olması, halkına ve soylularına karşı gerektiğinde otoriter ve zalim olması, sözlerini gerektiği oranda tutması gibi öğütler verdiği için ve bu anlayışla meşhur "hedefe ulaşmak için her şey mubahtır" anlayışına yakınlığına istinaden Makyavellist yaklaşım deyişi bile çıkaran bir kitap.


Diğer taraftan Machiavelli'nin aslında bu görüntü altında bir yergi yayınlamış olan büyük bir düşünür olduğu fikrini de önemli oranda savununan var. Hume, Rousseau ve Montesquieu bunlardan bazıları.


Bu yapısı sebebiyle ve konusu itibariyle okuyucu için sıkıcı olabilecek bir kitap gibi gözükse de, tarih severler için ilginç bir okuma olabilir. Machiavelli, bütün öğütlerini geçmiş tarihi örneklerle açıklıyor; bu örnekler arasında Yunanlılardan Romalılara, Osmanlılardan Fransızlara kadar birçok tarihsel olaya değiniyor.


Sf. 87

Bizans Imparatoru [loannes Kantakuzenos) da, komşularına karşı koyabilmek için Yunanistan'a on bin Türk getirdi; savaş bitince Türkler geri dönmek istemedi; bu, Yunanistan'ı inançsızların kölesi olmasının başlangıcı oldu.

Sf. 56

Kyros'u ve krallıklar ele geçiren ya da kuran ötekileri gözünüzün önüne getirdiğinizde, hepsini olağanüstü bulursunuz ve onların kendilerine özgü eylem ve düzenleri gözden geçirildiğinde, bunların öylesine yüce bir kılavuzu olan Musa'nınkilerden farklı olmadığı görülecektir. Eylemlerini ve yaşamlarını incelersek, talihten fırsat dışında bir şey aldıklarını görmeyiz; fırsat onlara, istedikleri biçime sokabilecekleri bir madde vermiştir; o fırsat olmasa, atılım güçleri yitip giderdi ve o güç olmasa, fırsat boşa gelmiş olurdu.

Diğer taraftan verilen öğütlerin bir kısmının bugünün siyasetinde bile yansıması olduğunu görmek de etkileyici.


Sf. 117

Bilge bir prens, fırsatını bulduğunda ona yönelik bir düşmanlığı ustaca beslemelidir ki, o düşmanlığı bastırdığında, bunun bir sonucu olarak büyüklüğü artsın.

Yorum ve önerileriniz için şimdiden teşekkürler.

Volkan

7 views0 comments

Recent Posts

See All
bottom of page