top of page

İNCİL (Matta, Markos, Luka, Yuhanna)

Volkan

Kutsal Kitap © The Bible Society in Turkey (Kitabı Mukaddes Şirketi) ve Translation Trust / Yeni Yaşam Yayınları

2001, 2008


Önsözden okuduğumuz şekliyle 27 kitaptan oluşan İncil (Yeni Ahit) Grekçe yazılmış. İlk dört kitap (Matta, Markos, Luka, Yuhanna) İsa'nın yaşamını, öğretilerini, ölüm ve dirilişiyle ilgili bilgileri içermekte.


Elçilerin İşleri Kitabı, İsa'nın ölümünden sonra elçilerin bu öğretiyi yaymak için yaptığı işleri anlatıyor. İncil'de yer alan Mektuplar ise, İsa Mesih'in elçileri ve yakın izleyicileri tarafından, ilk inanlı topluluklarına (kiliselere) yol göstermek, O'nun öğretisine uygun bir yaşam sürmelerini sağlamak ve karşılaştıkları sorunların üstesinden nasıl gelebileceklerini göstermek amacıyla Tanrı'nın esiniyle yazılmış.


İncil'in son kitabı olan Vahiy ise, inanlıları sıkıntılar karşısında cesaretlendirip, gelecekteki olayları simgelerle açıklıyor.


İncil'in henüz önsözünde Eski Ahit'e (Tevrat ve Zebur) referans verilerek bölümleri belirtiliyor. Aynı şekilde Yeni Ahit'in (İncil) bölümleri de aşağıdaki şekilde belirtilmiş. Daha sonra hatırlamak ve dönüp bakabilmek amacıyla aşağıya ben de not alıyorum:


ESKİ AHİT (TEVRAT ve ZEBUR)

1. Yaratılış 14. 2. Tarihler 27. Daniel

2. Mısır'dan Çıkış 15. Ezra 28. Hoşea

3. Levililer 16. Nehemya 29. Yoel

4. Çölde Sayım 17. Ester 30. Amos

5. Yasanın Tekrarı 18. Eyüp 31. Ovadya

6. Yeşu 19. Mezmurlar (Zebur) 32. Yunus

7. Hakimler 20. Süleymanı'n Özdeyişleri 33. Mika

8. Rut 21. Vaiz 34. Nahum

9. 1. Samuel 22. Ezgiler Ezgisi 35. Habakkuk

10. 2. Samuel 23. Yeşaya 36. Sefanya

11. 1. Krallar 24. Yeremya 37. Hagay

12. 2. Krallar 25. Ağıtlar 38. Zekeriya

13. 1. Tarihler 26. Hezekiel 39. Malaki


YENİ AHİT (İNCİL)

1. Matta 15. Pavlus'tan Timoteos'a 1. Mektup

2. Markos 16. Pavlus'tan Timoteos'a 2. Mektup

3. Luka 17. Pavlus'tan Titus'a Mektup

4. Yuhanna 18. Pavlus'tan Filimon'a Mektup

5. Elçilerin İşleri 19. İbraniler'e Mektup

6. Pavlus'tan Romalılara Mektup 20. Yakup'un Mektubu

7. Pavlus'tan Korintlilere 1. Mektup 21. Petrus'un 1. Mektubu

8. Pavlus'tan Korintlilere 2. Mektup 22. Petrus'un 2. Mektubu

9. Pavlus'tan Galatyalılara Mektup 23. Yuhanna'nın 1. Mektubu

10. Pavlus'tan Efeslilere Mektup 24. Yuhanna'nın 2. Mektubu

11. Pavlus'tan Filipililere Mektup 25. Yuhanna'nın 3. Mektubu

12. Pavlus'tan Koloselilere Mektup 26. Yahuda'nın Mektubu

13. Pavlus'tan Selaniklilere 1. Mektup 27. Vahiy

14. Pavlus'tan Selaniklilere 2. Mektup



Yeni Ahit'in ilk 4 kitabı olan MATTA, MARKOS, LUKA ve YUHANNA'nın okuduklarımdan özetlerine ve alıntılarına geçmeden önce internetten edindiğim bazı bilgileri buraya not almak istiyorum.



İlk dört kitaba ismini veren Matta (Matthew), Markos (Mark), Luka (Luke) ve Yuhanna (John) kitapların yazarları.


MATTA'nın, geleneksel olarak havari Matthew tarafından MS 70 sonrası muhtemelen Antakya'da, Romalılar Kudüs'ün tamamını yok ettikten sonra yazıldığı kabul ediliyor.


Hedef kitlesi de Yahudi Hristiyan topluluğu. Bu sebeple İsa'yı, Yahudi halkının vaat edilen Mesih, en büyük peygamber ve insanları Tanrı ile yapılmış Eski Ahit antlaşmasına sadık kalmaya çağıran bir öğretmen olarak tasvir ediyor.


Bazı araştırmacılar, halen elde mevcut olan Matta incilinin yazarının Havari Matta olmadığını, bu İncil'i aslında meçhul Filistinli bir Yahudinin yazdığını ileri sürmektedirler. Çünkü bu Incil, Yahudi düşünce sistemine uygun bir tarzda yazılmıştır ve ifadeleri tamamı ile Yahudi hukukuna saygılıdır.


Yine internette, Matta'nın İbranice asıl nüshasının ortadan kaybolmuş olduğu ve elde sadece Yunanca tercümesinin bulunduğu, ancak bunun kimin tarafından tercüme edildiğinin kesin olarak belli olmadığı da belirtiliyor.


Mat. 2 : 2

Yahudiler'in Kralı olarak doğan çocuk nerede? Doğuda O'nun yıldızını gördük ve O'na tapınmaya geldik.


MARKOS'un, Matta'dan da önce MS 64-70'de, İkinci nesil bir Hıristiyan ve muhtemelen Petrus'un da bir takipçisi olan Mark tarafından, muhtemelen Roma'da, Romalılar silahlı Yahudi isyanlarını bastırdıktan hemen sonra yazıldığı kabul ediliyor.


Hedef kitlesi Roma'da zulüm gören esasen Yahudi olmayan Hıristiyan topluluğu. Markos'un İsa'nın genolojisini vermemesinden de hareketle, Mark, İsa'nın bir hizmetçi olduğu fikrine odaklanıyor. İnançlarından dolayı zulüm görmelerine rağmen, Roma'daki Hıristiyanları cesaretlendirmeyi amaçlayan bir incil.


Yine internette, Markos'un ilk İncilinin dörtte üçünün kaybolmuş olduğu, Markos'un daha önce mevcut kaynaklardan istifade ederek bu İncil'i yazdığı, Matta ve Luka'nın incillerini yazarken Markos'un bu İncilinden geniş şekilde faydalandıkları yazıyor.


Mar. 8 : 34-35

Ardımdan gelmek isteyen kendini inkâr etsin, çarmıhını (haçını) yüklenip beni takip etsin.


LUKA'nın, Yahudi olmayan bir Hristiyan, geleneksel olarak bir hekim olan Luke tarafından MS 62-90 arası bir tarihte, muhtemelen Roma veya Caesarea'da, Yahudilere ve Hıristiyanlara yönelik zulüm yoğunlaşırken yazıldığı kabul ediliyor.


Hedef kitlesi Tanrı'nın Aşıkları olarak bilinen Teophilus'tur. Luka, insan duygularını hissedebilen ve diğer insan özelliklerini ifade edebilen bir İsa'yı tasvir eder.


Yine internette, Luka'nın İncil'ini yazarken daha çok Matta'dan ama aynı zamanda Markos'tan faydalandığı, ayrıca Luka'da, Matta ve Markos'ta bulunmayan bazı detaylar ve özellikle bazı meseller bulunduğu belirtiliyor.


Luk. 22 : 44

Derin bir acı içinde olan İsa daha hararetle dua etti. Teri, toprağa düşen kan damlalarını andırıyordu.


YUHANNA'nın, geleneksel olarak havari Yuhanna (John) tarafından MS 90-110'da muhtemelen Efes'de, Yahudi liderler sinagogları Hıristiyanlara yasakladıktan sonra yazıldığı kabul ediliyor.


Yuhanna İncili'nin İsa'nın bir takipçisi tarafından yazılan tek İncil olduğuna inanılıyor. Diğer üç yazar, muhtemelen İsa ile hiç karşılaşmadı, aslen İsa'nın elçilerinin takipçileriydi. Dolayısıyla mesajı, İsa'yı yakın takibinin kişisel bir ifadesi. Dolayısıyla, hedef kitlesi de tüm etnik gruplar. Yahudiler, Yahudi olmayanlar ve özellikle Samiriyeliler. İsa'yı asil ve güçlü olarak tasvir ediyor. Amacı, İsa'nın Mesih ve gerçekten Tanrı'nın Oğlu olduğunu ispat etmek için kanıt getirmektir.. Daha ilk bölümde İsa etten kemikten yapılmış Söz olduğu tasvir ediliyor.


Yine internette, Yuhanna'nın İsa'nın hem havarisi hem de arkadaşı olduğu, Havariler MS 49'da Kudüs'te toplandığında bu toplantıya katıldığı, daha sonra Anadolu'ya geçerek Efes'e yerleştiği yazıyor. Havari Yuhanna Filistinli bir Yahudi olmasına rağmen, yazdığı İncil'de İskenderiye felsefe okulundan alınmış ve temeli Yunan felsefesine dayanan Logos fikrinin açıkça görüldüğü belirtiliyor. Bu durumdan hareketle bu İncil'i yazanın Havari Yuhanna olamayacağı fikrinden de bahsediliyor.


Yuh. 1 : 1-5

Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı. ... Her şey O'nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O'nsuz olmadı. Yaşam O'ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı. Işık karanlıkta parlar. Karanlık onu alt edemedi.



Şimdi, ana metinden alıntılara ve notlara geçebilirim:


MATTA

İçerik özeti:

Matta, İsa'nın soyağacı ve doğumuna ilişkin bilgileri vermekle başlar, İsa'nın vaftiz oluşunu ve Şeytan tarafından nasıl denendiğini anlattıktan sonra O'nun faaliyetlerine geçer. Kendisine gelen hastaların tümünü iyileştirdiği bazı olayları kaydeder ... Bununla birlikte ağırlık İsa'nın beş temel bölümde toplanan öğretisine veriliyor. Bu öğretinin odağında Göklerin Egemenliği (Tanrının Egemenliği) bulunuyor. İsa'nın ilk gelişiyle başlayan bu egemenlik, O'nun Kral olarak dönüşüyle tamamlanacaktır. Günahlarından dönüp İsa'yı izleyenler, egemenliğin çocukları olurlar. Bunlar, İsa'nın özellikle Dağdaki Konuşma'da açıkladığı yeni yaşama çağrılıyorlar. Örneğin, ön planda bulunmak yerine başkalarına hizmet etmeyi amaç edinmeliler; gösterişe kapılmadan iyilik yapmalılar; bağışlayıcı olmalılar; canları pahasına da olsa İsa'yı izlemeliler. ... Son bölümler ise İsa'nın ölümünü ve dirilişini anlatır. Ondan önce İsa, nasıl öleceğini birkaç kez açıklar. Son yemeğinde, "Kanım... günahların bağışlanması için birçokları uğruna akıtılan antlaşma kanıdır" der. Uzun zamandan beri onu öldürmeyi tasarlayan Yahudi önderlerce tutuklanır, yargılanır ve Romalı vali tarafından çarmıha gerilir. Ölür ve dirilir. Kitap, İsa'nın izleyicilerine verdiği ünlü son buyruğuyla noktalanır. "Gökte ve yeryüzünde bütün yetki bana verildi. Bu nedenle gidin, bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin."

İsa Mesih'in Soyu bölümüyle başlayan kitap, İbrahim'den başlayarak 14 kuşakta Davut'a kadar, sonraki 14 kuşakta Babil sürgününe kadar, sonraki 14 kuşakta da İsa'ya kadar aktarıyor.


İsa Mesih'in Doğumu bölümünde Yusuf ile nişanlı olan Meryem'in Kutsal Ruh'tan gebe kalması ve İsa'nın Beytlehem Kenti'nde doğumu aktarılıyor. İsa'nın doğumundan itibaren "Yahudilerin Kralı" olarak doğduğundan haberdar olunması ve yıldızbilimcilerin ona tapınmak üzere arayıp bulması bilmediğim kısımlardı.


Kral Hirodes'in onu öldürmek için aratması, Yusuf'un bu sebeple Mısır'a kaçması, Hirodes ölünce dönüp Nasıra'ya yerleşmesi gibi hikayeler aktarılıyor.


Şeria Irmağı'nda tövbe edenleri vaftiz eden Vaftizci Yahya İsa'yı da vaftiz ediyor.


Mat. 3 : 16

İsa vaftiz olur olmaz sudan çıktı. O anda gökler açıldı ve isa, Tanrı'nın ruhunun güvercin gibi inip üzerine konduğunu gördü. Göklerden gelen bir sesi "Sevgili Oğlum budur, O'ndan hoşnudum" dedi.

İlk müjdelerini duyurmaya başlayan İsa, ilk öğrencilerini de (Petrus diye anılan Simun ile kardeşi Andreas, Yakup ile kardeşi Yuhanna, daha sonrasında Matta) seçiyor ve ona getirilen hastaları iyileştiriyor ve ünü bütün Suriye'ye yayılıyor. Celile, Dekapolis, Yeruşalim (Kudüs), Yahudiye ve Şeria Irmağı'nın karşı yakasından büyük kalabalıklar O'nun ardından gidiyor. Daha sonraki bölümlerde sadece hastaları, kanamalıları, körleri ve dilsizleri iyileştirmiyor; henüz ölmüş bir kızı da (ölmedi uyuyor diyerek) diriltiyor (9 : 18-24); çok az yiyecekle beşbin kişiyi doyuruyor (14 : 13-21); suyun üstünde yürüyor (14 : 25-31).


Burada önemli bir nokta, kalabalıklara hitap eden İsa'nın, Tanrı'nın Musa'ya verdiği yasalar dizisine atfederek söylediği sözler. Kutsal Yasa'ya sıkı sıkıya bağlı olan dindar bir Yahudi Mezhebi olan Ferisiler'e de değinerek altını çiziyor:


Mat. 5 : 17-20

Kutsal Yasa'yı ya da peygamberlerin sözlerini geçersiz kılmak için geldiğimi sanmayın. Ben geçersiz kılmaya değil, tamamlamaya geldim. Size doğrusunu söyleyeyim, yer ve gök ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden, Kutsal Yasa'dan ufacık bir harf ya da bir nokta bile yok olmayacak. ... Doğruluğunuz din bilginleriyle Ferisilerin'kini aşmadıkça, Göklerin Egemenliği'ne asla giremezsiniz.

Hatta cüzzamını dokunarak iyileştirdiği bir adama "Git kahine görün ve cüzamından temizlendiğini herkese kanıtlamak için Musa'nın buyurduğu sunuyu sun" diyor (8 : 4)

Bununla beraber Ferisililerinin Şabat Günü yapmak yasaktır dediği bazı şeyleri esnettiği görülüyor (12 : 1-14).


İsa'nın Tanrı'dan birçok bölümde "Babam" olarak bahsettiğini de not düşmemiz yerinde olur.


Mat. 11 : 25-27

Baba, yerin ve göğün Rabbi! Bu gerçekleri bilge ve akıllı kişilerden gizleyip küçük çocuklara açtığın için sana şükrederim. Evet Baba, senin isteğin buydu. Babam her şeyi bana teslim etti. Oğul'u Baba'dan başka kimse tanımaz. Baba'yı da Oğul'dan ve Oğul'un O'nu tanıtmak istediği kişilerden başkası tanımaz.

Meşhur, "Sağ yanağınıza bir tokat atana diğer yanağınızı da çevirin" ve "Sadaka verirken sol eliniz sağ elinizin ne yaptığını bilmesin" sözleri de Matta'dan (5:39 ve 6:3). Gözün günah işlerse gözünü çıkar at (5:29); elin günah işlerse elini kes at (5:30) ; karını fuhuş dışında bir sebeple boşama ve boşanmış bir kadınla evlenen de zina etmiş olur (5:32); düşmanlarınızı sevin ve size zulmedenlere dua edin (5:44) ifadeleri de meğer Matta'da geçiyormuş.


En ilginci de "Sezar'ın hakkını Sezar'a vermek" ifadesi de Matta'dan (22:21).

(Burada İsa'nın bir sikke üzerindeki resme ithafen bahsettiği Sezar'ın, o sırada Roma İmparatoru olan Tiberius olduğunu da ekleyelim.)


Oruç ibadetine de atıf var; ancak süresiyle ilgili bir bilgi yok (6: 16-18). Diğer taraftan 9:14'te Ferisililerin İsa'nın öğrencilerinin neden oruç tutmadığını sorduğu bir hikâye de mevcut.


İsa'nın 12 elçisinin isimleri de 10 : 2-4 bölümünde veriliyor:

Birincisi Petrus adıyla bilinen Simun, onun kardeşi Andreas, Zebedi'nin oğulları Yakup ve Yuhanna, Filipus ve Bartalmay, Tomas ve vergi görevlisi Matta, Alfay oğlu Yakup ve Taday, Yurtsever Simun ve İsa'ya ihanet eden Yahuda İskariot.

12 havarinin çevirideki isimleri böyle. Günümüzde anılan isimleri ise Simon ismiyle bilinen Peter (Petros), kardeşi Andrew (Andreas), Zebedee'nin oğulları James (Iakobos) ve kardeşi John (John), Philip (Philippos), Bartholomew (Bartholomaios), Thomas (Ta'oma), vergi görevlisi Matthew (Maththaios), Alpheus oğlu James the Less (Yehudah), Judas (Thaddeus), Simon the Zealot (Simon Kananaios), Judas Iscariot (ihanetinden sonra yerini Mathias almış).



Matta'nın sonuna doğru çeşitli bölümlerde (16:21, 17:22, 20:17) İsa, kendisinin öldürüleceğini, ancak 3. günde tekrar dirileceğini Havariler'ine söylüyor. Yeruşalim'de (Kudüs) gerçekleşeceğini defaatle söylediği bu olayların arefesinde İsa Kudüs'e geliyor.


Mat. 21 : 10-11

İsa, Yeruşalim'e girdiği zaman bütün kent "Bu kimdir?" diyerek çalkalandı. Kalabalıklar "Bu Celile'nin Nasıra Kentinden Peygamber İsa'dır" diyordu.

Sonun Belirtileri, Bilinmeyen Gün ve Saat, Yargı Günü bölümlerinde, Matta'nın sonuna doğru yaklaşırken, takipçileri İsa'nın tekrar Kral olarak nasıl geleceğiyle ilgili sorular soruyorlar. İsa, tekrar gelişiyle ilgili bilgileri verirken, kendi gelişinden önce peygamber ve Mesih olduklarını söyleyerek ortaya çıkacak olanlar olacağını, onları kandırmaya çalışacaklarını ve onlara inanmamalarını söylüyor. Dolayısıyla Müslümanların peygamberi Hz. Muhammed'e inanmamalarının bu öğretinin basit bir çıktısı olduğunu görmek zor değil. Diğer taraftan bu kısımlarda İsa'nın kendisinden 'İnsanoğlu' diye bahsettiğini, 'geleceğim/görüneceğim' demeden 'İnsanoğlu gelecek/görünecek' şeklinde aktardığını da not düşmek gerek.


Mat. 24 : 3-31

İsa, Zeytin Dağı'nda otururken öğrencileri yalnız olarak yanına geldiler. "Söyle bize" dediler, "Bu dediklerin ne zaman olacak, senin gelişini ve çağın bitimini gösteren delil ne olacak?" İsa onlara şu karşılığı verdi: "Sakın kimse sizi saptırmasın! Birçokları 'Mesih benim' diyerek benim adımla gelip birçok kişiyi aldatacaklar. ... O günlerin sıkıntısından hemen sonra, 'Güneş kararacak; Ay ışık vermez olacak; Yıldızlar gökten düşecek; Göksel güçler sarsılacak.' O zaman İnsanoğlu'nun (İsa'nın) belirtisi gökte görünecek. Yeryüzündeki bütün halklar ağlayıp dövünecek, İnsanoğlu'nun (İsa'nın) gökteki bulutlar üzerinde büyük güç ve geldiğini görecekler. Kendisi güçlü bir borazan sesiyle meleklerini gönderecek. Melekler O'nun seçtiklerini göğün bir ucundan öbür ucuna dek, dünyanın dört bucağından toplayacaklar.

Mat. 24 : 3-31

O günü ve saati, ne gökteki melekler, ne de Oğul bilir; Baba'dan başkası bilmez. Nuh'un günlerinde nasıl olduysa, İnsanoğlu'nun gelişinde de öyle olacak.

Mat. 26 : 31-32

İnsanoğlu kendi görkemi içinde bütün melekleriyle birlikte gelince, görkemli tahtına oturacak. Ulusların hepsi O'nun önünde toplanacak. O da koyunları keçilerden ayıran bir çoban gibi, insanları birbirinden ayıracak. ... Ey lanetliler, çekilin önümden! İblis'le melekleri için hazırlanmış sönmez ateşe gidin. ... Bunlar sonsuz azaba, doğrular ise sonsuz yaşama gidecekler.

Eski Ahit'te görmediğimiz Cennet ve Cehennem vaadi ve tehdidi (sonsuz ödül ve sonsuz ceza/işkence) de İncil ile birlikte bu şekilde kavramlaşmış oluyor.



Yahuda'nın İhaneti bölümünde, İsa'nın ele verilerek çarmıha gerileceği günü bildiği ve beklediği son günlerinde, Onikiler'den Yahuda İskariot, başkâhinlere giderek İsa'yı ele vermek karşılığında otuz gümüş alıyor ve fırsat kollamaya başlıyor.


Fısıh Yemeği bölümünde ise, Leonardo Da Vinci'nin meşhur son akşam yemeği tablosundaki yemeğin aslında Yahudiler'in Mısır'dan kurtuluşlarını kutladığı Fısıh Bayramı (Hamursuz Bayramı) yemeği olduğunu öğreniyorum! İsa bu yemekte, 'Sizden birisi bana ihanet edecek' diye açıkça söylüyor. (Diğer taraftan Hamursuz Bayramı'nda İsa'nın masadakilere ekmek bölüp verdiği yazdığı için, bu konuyu da biraz araştırdım ve çeşitli kaynaklarda yedikleri ekmeğin 'mayasız' olduğunun belirtildiğini gördüm.)


The Last Supper / Leonardo da Vinci
The Last Supper / Leonardo da Vinci

Mat. 26 : 26-28

Yemek sırasında İsa eline ekmek aldı, şükredip ekmeği böldü ve öğrencilerine verdi. "Alın, yiyin" dedi, "Bu benim bedenimdir." Sonra bir kâse alıp şükretti ve bunu öğrencilerine vererek, "Hepiniz bundan için" dedi. "Çünkü bu benim kanımdır, günahların bağışlanması için birçokları uğruna akıtılan antlaşma kanıdır." Babam'ın egemenliğinde sizinle birlikte yenisini içeceğim o güne dek, asmanın bu ürününden bir daha içmeyeceğim."

Son bölümlerde Yahuda'nın ihanetiyle başkâhin ve halkın ileri gelenleri tarafından gönderilmiş taşlı sopalı kalabalık bir grup gelerek İsa'yı tutukluyor ve İsa Yüksek Kurul'un önüne çıkarılıyor. Burada da Mesihliğini tekrarladığında yüzüne tükürülüp, yumruklanıyor, ölüm cezasına çarptırılıyor ve Vali Pilatus'a teslim ediliyor ve çarmıha geriliyor.


Pişman olan Yahuda kendini asarak intihar ediyor, Saat üçe doğru İsa son sözleri olan ''Eli, Eli, lema şevaktani?" yani "Tanrım, Tanrım, beni neden terk ettin?" dedikten sonra ölüyor. İsa'nın öğrencilerinden biri olan Aramatyalı Yusuf tarafından gömülüyor. İsa 3. günde tekrar dirileceğini söylediği için mezarına nöbetçiler de dikildiği halde gökten inen bir melek göründüğü bir anda tekrar dirildiği söyleniyor.


Nöbetçi askerlere para karşılığında gece öğrencileri geldi ve mezarını açarak cesedi çaldı dedirtildiği ve bu söylentinin bugün de yahudiler arasında yaygın olduğunun belirtilmesi de ilginç.


Matta, 11 öğrencisine Celile'de görünen İsa'nın şu sözleriyle tamamlanıyor.


Mat. 28 : 18-

"Gökte ve yeryüzünde bütün yetki bana verildi. Bu nedenle gidin, bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin; onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh'un adıyla vaftiz edin; size buyurduğum her şeye uymayı onlara öğretin. İşte ben, dünyanın sonuna dek her an sizinle birlikteyim."



MARKOS

İçerik özeti:

Markos, İsa'nın yaşamını anlatan İncil'in ilk dört kısmı arasında en kısa olanıdır. İsa'nın ne doğumundan, ne soyağacından, ne de çocukluğundan söz eder. Öğretiye daha az ağırlık verir. Markos daha çok İsa'nın yaptıklarını yazıyor. Kısa ve öz yazar. Dikkatini, özellikle insanların İsa'ya gösterdiği ilginin üzerinde yoğunlaştırır. Kitabın neredeyse dörtte biri İsa'nın ölümünü ve dirilişini anlatır.

Markos'un ilk bölümü olan Vaftizci Yahya'nın Gelişi bölümünde hemen görüyoruz ki, Matta'da belirtilen birçok detay Markos'ta da tekrar ediliyor. (Örneğin Yahya'nın deve tüyünden giysisi olduğu, çekirge ve yaban balı yediği gibi.) Dolayısıyla bu kitabın notlarını alırken sadece ilk kitapta olmayan (veya gözden kaçırdığım) detaylara odaklanacağım.


Genel olarak birebir aynı veya çok benzer olayların farklı bir dille aktarılması olarak söyleyebiliriz. Bazı olaylar daha fazla detay ile, bazıları ise daha yüzeysel olarak anlatılmış.


Altını çizmek istediğim bir nokta, İsa'nın neden Yahudiliğin içinde başka bir öğretiyi yaymaya çalıştığını anlamamıza yardımcı olacak bir bölüm. Özetle siz "Tanrı'nın sözüne artık karşı çıkıp törelere göre hareket ediyorsunuz" diyor.


Mar. 7 : 8-13

"Siz Tanrı buyruğunu bir yana bırakmış, insan töresine uyuyorsunuz." ... "Kendi törenizi sürdürmek için Tanrı buyruğunu bir kenara itmeyi ne de güzel beceriyorsunuz! Musa, 'Annene babana saygı göstereceksin' ve, 'Annesine ya da babasına söven kesinlikle öldürülecektir' diye buyurmuştu. Ama siz, 'Eğer bir adam annesine ya da babasına, benden alacağın bütün yardım kurbandır, yani Tanrı'ya adanmıştır derse, artık annesi ya da babası için bir şey yapmasına izin yok' diyorsunuz. Böylece kuşaktan kuşağa aktardığınız törelerle Tanrı'nın sözünü geçersiz kılıyorsunuz. Buna benzer daha birçok şey yapıyorsunuz."

Markos'ta Matta'da görmediğim bir chennem tasviri var. Bu tasvirin yapıldığı bölümdeki hikaye hemen hemen aynı, ama cehennem kavramı daha somut:


Mar. 9 : 48

Oradakileri kemiren kurt ölmez, Yakan ateş sönmez.



LUKA

İçerik özeti:

Luka, peygamberlik sözlerini yerine getiren Tanrı'nın, bir kurtarıcı göndermekle insanlık tarihini nasıl yönlendirdiğini vurgular. Tanrı'nın bu etkinliği, meleklerin gönderilmesi olayında; Tanrı'nın gökten seslenişinde; ve özellikle birçok inanlının Kutsal Ruh'la dolması olayında açıkça görülüyor. Luka'nın yaklaşık yüzde kırkı İsa'nın öğretisinden oluşuyor. İsa öğretisinde birçok benzetme kullandı; Luka'da 26 benzetme var. Bunların 16'sı İncil'in öbür kısımlarında yer almaz. ... Kitapta bireye iletilmek istenen bildiri, günahların bağışlanmasıyla gerçekleşen kurtuluş müjdesidir. Dünya malına kökten değişik bir yaklaşım içinde olan İsa, bu müjdeyle özellikle yoksullara, hastalara ve ezilmişlere sesleniyor. Bildirisinin o çağda hor görülen kadınlara ve Yahudi olmayan uluslara da yönelik olduğunu vurguluyor.

Luka'nın Matta ve Markos'tan farkı, "Sayın Teofilos" ifadesiyle bir mektup gibi başlayarak, yaşanan olayları sana başından itibaren sırasıyla yazacağım demesi. (Teofilos İncil'lerin toplanması sırasında bu görevi üstlenmiş biri de olabilir; kelime anlamı "Tanrı'yı seven" olduğu için, herkese de sesleniyor olabilir.)


Luka daha ilk bölümden de daha farklı ve detaylı başlıyor. Yahya'nın doğumundan önce babası Zekeriya'ya bir meleğin gözükerek ona oğlunu ve onun Kutsal Ruh ile dolmuş olarak doğacağını müjdelediğini okuyoruz; Cebrail.


Aynı Cebrail, daha sonra Meryem'e de İsa'yı müjdeliyor:


Luk. 1 : 26-38

Elizabet'in hamileliğinin altıncı ayında Tanrı, Melek Cebrail'i Celile'de bulunan Nasıra adlı kente, Davut'un soyundan Yusuf adındaki adamla nişanlı kıza gönderdi. Kızın adı Meryem'di. Onun yanına giren melek, "Selam, ey Tanrı'nın lütfuna erişen kız! Rab seninledir" dedi. Söylenenlere çok şaşıran Meryem, bu selamın ne anlama gelebileceğini düşünmeye başladı. Ama melek ona, "Korkma Meryem" dedi, "Sen Tanrı'nın lütfuna eriştin. Bak, gebe kalıp bir oğul doğuracak, adını İsa koyacaksın. O büyük olacak, kendisine 'Yüceler Yücesi'nin Oğlu' denecek. Rab Tanrı O'na, atası Davut'un tahtını verecek. O da sonsuza dek Yakup'un soyu üzerinde egemenlik sürecek, egemenliğinin sonu gelmeyecektir." Meryem meleğe, "Bu nasıl olur? Ben erkeğe varmadım ki" dedi. Melek ona şöyle yanıt verdi: "Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, Yüceler Yücesi'nin gücü sana gölge salacak. Bunun için doğacak olana kutsal, Tanrı Oğlu denecek. ... Tanrı'nın yapamayacağı hiçbir şey yoktur." "Ben Rab'bin kuluyum" dedi Meryem, "Bana dediğin gibi olsun."

Meryem'in hamileyken Elizabeth'i ziyaret etmesi ve üç ay kadar onun yanında kalması... aralarında geçen diyaloglar... Yahya'nın doğumu... sünnet edilmesi... Roma İmparatoru Sezar Augustus'un imparatorluk genelinde bir nüfus sayımı talimatı vermesi... bu sırada Suriye valisinin Kirinius olduğu... Yusuf'un nüfus sayımı için Meryem ile birlikte Davut'un soyundan memleketi olan Beytlehem'e gitmesi ve İsa'nın orada doğması... meleklerin iki çobana görünerek Davut'un kentinde bir kurtarıcının dünyaya geldiğini bildirmeleri... doğumunun 8. gününde İsa ismi verilerek sünnet edilmesi... İsa'nın 12 yaşındayken Kudüs'te din öğretmenleri arasında oturup onlara sorular sorması, onu dinleyenlerin zekasına ve cevaplarına hayran kalması...

gibi çok detaylı hikâyeler anlatılıyor.


Ancak bunların ardından Matta ve Markos'da da anlatılan Yahya'nın vaftiz hikayesine geçiliyor; ama orada bile çok daha fazla "tarihi" detay var:


Luk. 3 : 1-3

Sezar Tiberius'un egemenliğinin on beşinci yılıydı. Yahudiye'de Pontius Pilatus valilik yapıyordu. Celile'yi Hirodes, İtureya ve Trahonitis bölgesini Hirodes'in kardeşi Filipus, Avilini'yi Lisanias yönetiyordu. Hanan ile Kayafa başkahinlik ediyorlardı. Bu sırada Tanrı çölde bulunan Zekeriya oğlu Yahya'ya seslendi. O da Şeria Irmağı çevresindeki bütün bölgeyi dolaşarak insanları günahlarının bağışlanması için tövbe edip vaftiz olmaya çağırdı.

Luka'da gördüğüm farklardan biri Roma valisi Pilatus'un İsa'yı çarmıha germek üzere halka teslim etmeden evvel epeyce bir direnmesi. Aslında suçlu bulunmasını istemediğine değiniliyor. Daha sonra İsa'yı Hirodes'e gönderdiği ve onun tarafından da geri gönderildiği Matta ve Markos'ta olmayan anlatılar.


Luk. 23 : 4-5

Pilatus, başkâhinlerle halka, "Bu adamda hiçbir suç görmüyorum" dedi. Ama onlar üstelediler: "Yahudiye'nin her tarafında öğretisini yayarak halkı kışkırtıyor; Celile'den başlayıp ta buraya kadar geldi" dediler.

İsa'nın çarmıha gerildikten sonra söylediği son sözleri de farklı aktarılmış. Matta ve Markos'ta "Tanrım beni neden terk ettin?" şeklindeki ifadesi Luka'da şu şekilde:


Luk. 23 : 46

İsa yüksek sesle, "Baba, ruhumu ellerine bırakıyorum!" diye seslendi. Bunu söyledikten sonra son nefesini verdi.



YUHANNA

İçerik özeti:

Yuhanna, Matta'dan, Markos'tan ve Luka'dan farklı konuları vurgular. İsanın doğumunu anlatarak başlayacağına, İsa'nın başlangıçtan beri Tanrı'yla birlikte bulunmuş, beden alıp aramızda yaşamış olan Tanrı Sözü olduğunu açıklamakla başlar. Kitapta daha az sayıda mucizeden söz edilir ve bunlar İsa'nın bildirisini doğrulayan belirtiler diye anılır. Yuhanna'da birkaç yerde örnekten söz edilmekle birlikte (10:6; 16:25), benzetme sözcüğü hiç geçmez. Bunların yerine İsa'nın konuşmalarına yer verilir. Yuhanna, Celile'de geçen olayların ancak bir bölümünü anarken Yeruşalim'de geçen olaylara daha çok yer verir. İsa'nın, tutuklanmasından önceki son gece anlattıkları (13-16 bölümleri) ve 17. bölümdeki duası bunların en önemlileridir. İsa'nın ölüp dirildikten sonra izleyicilerine birkaç kez görünmesine bu kitapta daha çok yer verilir (20 ve 21). ... Bununla birlikte kitabın ana amacı, İsa'nın kim olduğunu açıklamaktır. İsa'ya «Söz», «Mesih», «Tanrı Oğlu», «İnsanoğlu» ve daha birçok unvan verilir. ... İsa bu kitapta 109 kez Tanrı'yı «Baba» diye anar. 23 kez de Tanrı'dan, «beni gönderen» diye söz eder. İsa'nın Baba'ya dönmesinden sonra inanlılara gönderilen Kutsal Ruh'la ilgili öğretiyi de anmalıyız.

Yuhanna'nın incili farklı anlatımıyla hemen diğerlerinden ayrılıyor. İsa'nın doğumuyla ilgili bilgiler yok; anlatımdaki kelimelerin manaları veriliyor ("Rabbî" öğretmenim anlamına gelir; "Mesih" meshedilmiş anlamına gelir; "Kefas" kaya anlamına gelir; vb.), ilk mucizesi olarak suyu şaraba dönüştürmesinden bahsediliyor.


İsa'nın tapınakta çeşitli hayvanları satıp ticareti yapanları, para bozanları görüp, ipten bir kamçı yaparak onları tapınaktan kovduğuna değiniliyor ki, bu dinin özünün bozulduğuna ve İsa'nın ortaya çıkış gayesine daha kuvvetli bir vurgu.


Baba - Oğul olgusuna da çok sayıda yerde vurgu var.


Yu. 5 : 21-23

Baba nasıl ölüleri diriltip onlara yaşam veriyorsa, Oğul da dilediği kimselere yaşam verir. Baba kimseyi yargılamaz, bütün yargılama işini Oğul'a vermiştir. Öyle ki, herkes Baba'yı onurlandırdığı gibi Oğul'u da onurlandırsın. Oğul'u onurlandırmayan, O'nu gönderen Baba'yı da onurlandırmaz.

Yuhanna'da diğer üç kitapta olmayan bazı detaylar, bu güne kadar Hristiyanlık ile ilgili kulaktan dolma bilgilerimizin de kaynağının esasen Yuhanna olduğunu gösteriyor.


Örneğin İslamiyette Hz. Muhammed'i müjdelediği söylenilen sözlerinden "Artık sizinle uzun uzun konuşmayacağım. Çünkü bu dünyanın egemeni geliyor." sözleri (Yu. 14 : 30); çarmıha gerileceği yere kadar kendi çarmıhını taşıması (diğer kitaplarda başka bir adam taşıyor) (Yu. 19 : 17); Vali Pilatus'un İsa'ya "Gerçek nedir?" diye sorması (Yu. 18:38), İsa'nın çarmıhtayken annesine "Anne, işte oğlun." demesi (Yu. 19 : 26) gibi detayların hepsi Yuhanna İncili'nden.


Dipnot vermemiz gereken bir nokta; İsa'nın "bu dünyanın egemeni geliyor" sözleriyle kastettiğinin bazı Hristiyanlarca Kutsal Ruh olarak düşünüldüğü. Okuduğum İncil'de ise Şeytan olarak dipnot verilmiş.



Yorum ve önerileriniz için şimdiden teşekkürler.

Volkan

 
 
 

Comments


bottom of page